Flight: Özgürlüğe Uçuş

Flight birçok açıdan önemli bir film.
Misal, Robert Zemeckis’in Cast Away’den sonraki ilk live-action filmi.
Bizi Zemeckis’ten yeni bir live-action görebilmek için 12 yıl bekleten film.
Zemeckis’in kader konusunda kendi filmografisi açısından yeni bir şey söylediği film. (O konuya hiç girmeyeceğim, merak edenler  Kaderim Zemeckis  yazımı okuyabilir.)
Ama Flight benim için Zemeckis’in özgürlük tanımı yaptığı filmdir.

Filmdeki baş karakter Whip, kokain ve alkol bağımlısı bir pilottur. Bu bağımlılığı kendisi şu sözlerle ifade eder:

Ben içmeyi seçiyorum. Bundan dolayı mutluyum da. Niye biliyor musun? Çünkü içmeyi ben seçiyorum. Eski karım ve hiç konuşmadığım bir oğlum var. Tahmin et neden? Çünkü ben içmeyi seçtim.

Whip’in bağımlılığının bazı önemli anlarını Zemeckis, müziğin dilinden anlatır.
Örneğin Whip’e hastanede ve otelde kokain getiren arkadaşı gördüğümüzde The Rolling Stones’tan Sympathy for the Devil şarkısını duyarız.
Whip’in evindeki tüm içkileri lavaboya boşalttığı sahnede ise Ain’t No Sunshine When She’s Gone çalar.

Whip’in bu bağımlılığı kendisini, yalanın merkezinde olduğu bir hayata sürükler. Whip, bir yalanı kapatmak için başka bir yalana başvurduğu hayatında yalanlar üstüne yalanlar söylemeye devam eder. Ama Whip’in bile bir sınırı vardır. Bir ölünün arkasından yalan söyleyemez. Duruşmada, kariyerini de bitirecek olan doğruları söylemeye başlar. Doğruları söylemeye başladı mı, artık geriye dönüş yoktur. Ve sonuçta Whip, hapsi boylar.

Whip’i finalde hapishanede görürüz. Bağımlılıklarından arınmış bir şekilde şu lafı eder:

Belki hapishanede olan birisinden bunu duymak size garip gelebilir ama ama hayatımda ilk defa kendimi özgür hissediyorum.

Zemeckis, işte Flight ile özgürlüğün içinde bulunulan durumdan ve mekandan tamamen bağımsız olduğunu iddia ediyor.

Zemeckis’s göre özgürlük, bağımlılığından kurtulduğun an ve kurtulduğun yerde başlıyor.

Yorum Yap

Yazmaya başlayın ve sonrasında enter'ı tuşlayın.