Ölümü hiç düşündünüz mü? Herkes düşünmüştür. Peki Alan Watts’ın bu sorusunu hiç düşündünüz mü?
Uyumadığınız bir uykudan uyanmak nasıl bir şey olabilir?
Bence biraz düşünün.
Alan Watts’a göre bu sorunun cevabı, doğumun ta kendisi…
Yani öldükten sonra yaşayacağımız deneyim, doğunca yaşadığımız deneyimin aynısı. Öldükten sonra yeni doğan herkesin içinde olmaya devam edeceğiz. Ama, aynı anda sadece birisini deneyimleyebileceğiz.
Peki, ben ölümü düşündüm mü?
Hep düşünüyorum.
Ufakken, “Ölürsem Kabrime Gelme İstemem” şarkısını “Ölürsem Kalbime Gelme İstemem” diye anlar ve ne saçma şarkı derdim. Sonra biraz kafa yordum ve şöyle bir açıklama getirdim: “Şu an adamın kalbinde, orada olmasını istemediği birisi var ve adam onu ölene kadar taşıyacağının farkında. Ama en azından öldükten sonra onu kalbinde taşımak istemiyor. Belki de öldükten sonra kalbinde yeni birisini istiyor.”
Şarkıya bu yorumu getirdikten sonra derin bir oh çeksem de ölümlü dizeler beni bulmaya devam etti. Önce “Ölünce sevemezsem seni” diyen Karacaoğlan; sonra da “Bu akşam ölürüm” diyen Murat Kekilli karşıma çıktı. Ama eskisi kadar kafa yormuyordum bunlara. Benim asıl kafa yorduğum şeyse cenazemde çalacak playlist’ti.
Evet cenazemde, kalanların dinlemesi için bir playlist oluşturdum. Şarkılar mı?
Get Me Away From Here I’m Dying – Belle and Sebastian
Ooooh did I, did I die? – MFÖ
Ain’t No Sunshine – Bill Withers
He Doesn’t Know Why – Fleet Foxes
I Still Haven’t Found What I Am Looking For – U2
My Way – Frank Sinatra
Ready To Go – Panic At Athe Disco
Save Me – Gotye
Trying to Pull Myself Away – Glen Hansard
Viva la Vida – Coldplay
Ölümle ilgili düşüncelerim playlist’le de bitmedi. Bu sefer de cenazede sorulan o soru kafama takılmıştı: Nasıl bilirdiniz? Bu soru kesinlikle eksikti. Verilen cevap, o kişiyi tanımlamıyordu. Yeni bir soru olmalıydı. Ben asıl sorulması gereken soruyu düşünürken, her şeyde olduğu cevap yine sinemadan geldi.
Bilir misin Yunanlılar ölüm ilanı vermezmiş. Birisi öldükten sonra tek bir soru sorarlarmış:
“Bir tutkusu var mıydı?”
Serendipity – Peter Chelsom
Bilir misin eski Mısır’da ölümle ilgili oldukça güzel bir inanış vardır. Ölülerin ruhu cennetin kapısına geldiğinde, kapıdaki görevliler iki soru sorarmış. Cennete girip girmeyeceklerini, bu sorulara verdikleri cevaplar belirlermiş.
“Hayattan keyif aldın mı? Hayatın başkalarına keyif verdi mi?”
Bucket List – Rob Reiner
Bugüne gelirsek, ki doğum günümden bir gün önce bana böyle bir yazıyı yazdıran şeyden bahsetmem gerekir. Yukarıda bahsettiğim iki replik aslında cevabı veriyor. Artık ölümü düşünmüyorum. Çünkü ölümü düşünmesi gereken ben değilim; bu o anki ben’in sorunu…
Şu anki ben, tutkuyla yapacağı ve keyif alıp, keyif vereceği şeylerle uğraşmalı…
