THE LEGEND OF BAGGER VANCE

Robert Redford’dan The Legend of Bagger Vance…
Oldukça sıradan bir Amerikan filmi. İyi oyuncular, güzel manzara ve golf oyunu etrafında dönen sıkıcı olmayan ortalama bir film.
Acaba gerçekten de öyle mi?

Hinduizm’in kutsal metni Bhagavad Gita motifleri taşıyan The Legend of Bagger Vance salt bir golf hikayesi ya da “succeed at the end” tarzı bir başarı hikayesinden çok daha fazlasını sunar.

Filmdeki karakterlerin esin kaynağı Hinduizm’in kutsal metni Bhagavad Gita’dır. Karakterlerin isim ve soy isimlerindeki ilk hecelerini birleştirdiğimizde Bhagavad Gita’daki karşılıklarını görürüz. Misal Bagger Vance, kutsal metindeki Bhagavan yani Krishna’nın avatar’ı; Ronald Junuh (R. Junuh) da kutsal metindeki Arjuna’dır.

The Legend of Bagger Vance’te Bhagavad Gita’daki tüm öğretiler ustadan çırağa ynai Bagger’dan Junuh’a golf metaforu eşliğinde mükemmel bir şekilde anlatılmıştır.

Kendini Bulmak

İnsanın kendini bulabilmesi -daha doğrusu kendisini keşfedebilmesi- ancak kendisini kaybetmesiyle mümkün olabilir.
Filmde Junuh, savaştan döndükten sonra “kendi vuruşunu kaybettiğini” defalarca dile getirir.

Öğretmen – Öğrenci

İnsan yani öğrenci, kendisini ancak bir rehberin yardımıyla -daha doğrusu bir öğretmenle- bulabilir. Ama onu aramasına gerek yoktur. Öğrenci, tam olarak hazır olduğunda öğretmen ortaya çıkar.
Aynen Junuh’ın öğretmeni Bagger Vance’in, Junuh’ın turnuva teklifini kabul edip hazırlanmaya başladığı anda ortaya çıkması gibi.
Öğretmen, öğrenci hazır olduğunda onu yalnız bırakır. Çünkü bu öğretmenin değil, öğrencinin yolculuğudur.
Bagger Vance de Savanah’lıların tüm şaşkınlığına rağmen maç henüz bitmeden Junuh’ı yalnız bırakıp oyundan ayrılır.

Varlık Sebebi

Her birimiz dünyaya bize özel spesifik bir neden için gönderilmişizdir. Dünyadaki amacımız da “dünyaya gelme nedenimizi” hatırlamaktır.
İnsanın varlık sebebinden filmde “Authentic Swing” yani “insanın kendi vuruşu” olarak bahsedilir.

Bagger Vance: Her birimizin içinde gerçek ve özel bir vuruş vardır, bizimle doğan bir şeydir; yalnızca ama yalnızca bize ait olan bir şey; öyle ki ne öğretilir ne de öğrenilebilir, yalnızca hatırlanması gerekir. Bazen zaman bu vuruşu bizden çalar ve onu içimize, keşkelerin, belkilerin, acabaların altına gömer. Sonunda bazı insanlar geçmişlerini unutur, bazıları ise vuruşlarını bile unutabilir.

O Nedeni Bulmak

İnsan, varlık sebebini sonuçlarını düşünmeden, sonuç elde etmeye çalışmadan yaptığı bir şeyde kaybolup onunla tek vücut olduğunda ancak hatırlayabilir.

Bagger Vance: Topu ya da gideceği yeri asla düşünme, yalnızca sopayı salla. Sopayı hisset. Her birimizin içinde kendimize özel bir vuruş vardır. İşte o vuruşla tek vücut olana dek sopayı sallamaya devam et. Bu bizimle doğan bir şey bu iyi bir şey…

Varlık sebebini hatırlamak için insanın kendini unutması şarttır.

Bagger Vance: Demek stratejimi merak ettiniz. Evet, şu anda oyuncumun kim olduğu konusunda kafası karışık. Hala kendini Junuh sanıyor.

Yargıç Neskaloosa: O zaten Junuh seni aptal. 

Bagger Vance: Şey… Hem öyle hem de değil.

İnsan varlık sebebini kendisini zorlayarak hatırlayamaz. Tek yapması gereken kendisini akışa bırakıp o nedenin onu bulmasını beklemektir. O neden wu-wei’de yani eylemsiz eylemde gizlidir.

Bagger Vance: Sopayı sallayışına dikkat et, sanki bir şey arar gibi değil mi? Sonunda buluyor. Kendini ona göre ayarlamaya çalışıyor.
Odaklanışını hisset. Seçebileceği pek çok vuruş var. Topraktan, üstten ya da ortadan. Ama sahayla uyum sağlayan tek bir vuruş var. Ve o vuruş onun kendi vuruşu. Ve o vuruş onu seçecek.

Dışarıda her birimizi arayan mükemmel bir vuruş var. Tek yapmamız gereken kendimizi onun yolundan çekmek. Onun bizi seçmesine izin vermek.

O neden ahenktedir. Yani evrenle bir olmaktadadır.

Bagger Vance: Bak ona. Ona ve sahaya bak. Bayrağı görüyor musun? Öldürülmeyi bekleyen bir ejderha gibi. Ama odaklanmadan bakarsan, gelgitlerin, mevsimlerin ve dünyanın dönüşünün bir araya geldiği yeri göremezsin.

Var olan her şeyin ve evrendeki her şeyin bir olduğu yeri.

Senin Hayatın

Hayat, her birimiz için spesifik olarak yaratılmıştır. Yani her insanın yaşam yolculuğu aslında puzzle’daki eşi ve benzeri olmayan parçadır. Amaç insanın kendi özgün vuruşunu hatırlayarak, ait olduğu o boşluğu doldurmasıdır.

Bagger Vance: Bir şansın var, istersen durursun. İstersen başlarsın. Yürümeye… Her zaman olduğun yere. Ve orada kalırsın. Hareketsizce hiç kımıldamadan. Ve hatırlarsın.

… Gölgelerden çıkma zamanı geldi, seçme zamanı geldi, şimdi oyunu oyna, senin oyununu, yalnızca senin oynayabileceğin oyunu bu dünyaya geldiğinde yalnızca sana verilen oyunu.

… Zamanı geldi. Hatırlamaya çalış. Vuruşunu hatırla.

Robert Redford’dan The Legend of Bagger Vance… Oldukça sıradan bir Amerikan filmi. İyi oyuncular, güzel manzara ve golf oyunu etrafında dönen sıkıcı olmayan ortalama bir film.

Acaba gerçekten de öyle mi?

Yorum Yap

Yazmaya başlayın ve sonrasında enter'ı tuşlayın.