Geçen gün rüyamda bir peygamberin daha doğrusu seçilmiş bir kişinin çocukluğuna şahitlik ediyordum.
Uyanınca “lan” dedim (genelde lan diyerek uyanırım). “O seçilmiş kişi ben olmalıydım, kendi rüyamda bile ikinci adamım…” dedim.
Sonra yine “lan” dedim (nadiren iki defa üst üste “lan” derim).
“Bunun tek bir açıklaması olabilir, o da; ben o rüyadaki seçilmiş kişiye yol gösterecek zenci rehber olmalıyım” dedim.
Derin bir nefes aldım ve “magical negro” motifli rüyamı bir daha düşünmedim.
Rüyamda, kendimi seçilmiş kişiye yol gösterecek zenci karakter olarak görmemin sebebi, Amerikan sinemasında sıklıkla rastladığım “magical negro” stereotipi aslında.
Magical Negro
Amerikan sinemasında, beyaz kahramanın doğru yolu bulmasını sağlayan ve ona rehberlik eden yarı ruhani zenci karaktere “magical negro” deniyor.
Misal; The Matrix’te Neo’ya yol gösteren Morpheus, The Legend of Bagger Vance’te Junuh’ın rehberi Bagger ve Bruce Almighty’de Bruce’un aydınlanmasını sağlayan tanrı zencidir.
Bir beyazın ancak spiritüel zenci bir karakterle doğru yolu bulması stereotipi Amerikalı siyahları ise oldukça rahatsız ediyor.
Örneğin Spike Lee, The Green Mile filmini “super-duper magical negro” olarak niteliyor.
Rüyama dönersek, bana bu yazıyı yazdıran dürtü magical negro’dan ziyade, kendimi bir öğretmen-öğrenci temalı rüyada görmem oldu.
Sıkı bir sinema izleyicisiyseniz, Joseph Campbell’in Hero’s Journey monomit’inin izlerini taşıyan öğretmen-öğrenci (usta-çırak) temalı filmlere alışıksınızdır. Usta-çırak motifli filmlerde temel mantık, ana karakterin doğru yolu ancak bir öğretmen aracılığıyla bulmasıdır.
Usta – Çırak Aşamaları
Dipteyim, Sondayım
Kahramanın öncelikle ait olduğu topraklardan kovulması, kendini kaybetmesi, sahip olduğu bir yeteneğinin körelmesi ya da kendine olan inancını yitirmesi gerekiyor.
Kahraman, hayattan bir şekilde geri kalmalı ki kendisini hayata döndürecek yolculuğa çıkabilsin.
Yani kahraman için dip, aslında başlı başına bir davettir .
Yürümen yeterli. Sadece yürü. Davet edilenler yollarını bulacaktır.
BabAziz
Yolculuğa Çıkış
Kahraman yolculuğuna çıkar ve ona rehberlik edecek öğretmenin onu bulması an meselesidir.
Burada kahraman öğretmeni aramaz, hatta onun varlığından bile habersizdir. Kahramanın yolculuğa çıkması öğretmeni çağıran bir mesajdır. Yolculuk, rehbere “ben hazırım” demektir.
Öğretmenin Ortaya Çıkışı
Öğretmen kahramanla karşılaşır ve böylece kahramanın eğitimi başlar. Bu aşama öğretmen açısından son derece keyiflidir (kanımca).
Kahraman birçok kez göt olur.
Öğretmenin Terk Edişi
Öğretmen, kahramanın hazır olduğunu düşündüğü anda bu yolculukta onu yalnız bırakır.
Çünkü bu, “kahramanın yolculuğudur” ve kahraman bu yolda tek başına yürümelidir.
Rehber kendi isteğiyle kahramandan ayrılabilir, habersizce yok olabilir, vahim bir kaza sonucu öle de bilir.
Veee zafer!
Kahraman bu yolda, savaş verdiği alanda, başarılı olmak istediği sporda… başarıya ulaşır ve kovulduğu topraklara, terk ettiği evine gerçek bir kahraman olarak döner.
ÖĞRETİLER
Hikayenin sonunda kahraman 3 şey öğrenir:
1. İnsanın varlık sebebi evrenle bir olmaktır.
I eliminated duality with joyous laughter
Saw the unity of here and the hereafter
Unity is what I sing, unity is what I speak
Unity is what I know, unity is what I seek
Rumi
2. Evrenle bir olmanın yolu; yaparken kendinden geçtiğin, varlığını kaybettiğin o şeyi bulmaktır.
3. O şey, ancak bir yolculukla bulunur.
Bu yolculukta, varış noktası ya da zafer yolculuğun kendisidir.
ÖZET
Kahramanın yolculuğu, yola kendiliğinden çıkmasıyla başlar; yolda kendi’liğinden çıkıp yol olmasıyla son bulur.
Rüyama son kez dönersek, beni korkutan tek şey “rüyaların tersine çıkması” inanışıdır. Eğer bu inanış doğruysa, gerçek hayatta birisini doğru yola götürmekten ziyade onu yoldan çıkaran zenci karakter olabilirim.